Naci Görür, art arda 4 ili uyardı: Hareketlilik olabilir
Afet ve Acil Durum İdaresi Başkanlığı, bugün saat 15.25’te Diyarbakır’ın Hani ilçesinde yerin 16.81 kilometre derinliğinde 4.2 büyüklüğünde deprem olduğunu duyurdu. Diyarbakır’daki depremin ardından Antalya ve Malatya da sarsıldı. Türkiye beşik gibi sallanırken, yer bilimcisi Prof. Dr. Naci Görür’den dikkat çekici bir değerlendirme geldi.
Halk TV’nin canlı yayınına katılan Naci Görür şu değerlendirmelerde bulundu; “Bu bölgede bu tür depremlerin olması bizi şaşırtmaz daha önce de bahsetmiştim. Bu çok doğal. Artık Doğu Anadolu bölgesi Arap levhasında Bitlis-Zagros dağ kuşağıyla ayrılıyor. Arap levhası hep birbirine doğru ilerliyor. kuzeyde, Avrasya’ya doğru.
4 ŞEHİR UYARI: HAREKETLER OLABİLİR
Arada Doğu Anadolu bölümü var. 6 Şubat depremleri meydana geldiğinde Arap levhası 7 – 7,5 metre kuzeye fırlayarak Doğu Anadolu’yu daha da sıkıştırdı. Adıyaman – Hakkari ortasında yer yer sıkışma sarsıntıları olursa hiç şaşırmam. Bunların bu ortalarda sıkça görülmesinin sebebi 6 Şubat depremleridir. Bu titremeler, gerilimi sağda ve solda bariz yerlere aktararak dengeyi, gerilim alanını değiştirdi. Doğu Anadolu fayının bulunduğu bölgede Adana Havzası ortası, Kayseri, Adıyaman ve Hakkari’de bazı hareketler olabilir. Biz bu büyüklükte depremler olacak demiyoruz, uyarıyoruz. Yıllardır Maraş sarsıntıları konusunda uyardık, sonucunu da gördük. Bunlar 7 ve üzeri daha büyük depremler üretebilir. Örneğin 2011 Van depremi. Faylar hareket ettikçe, bloklar yılda hissetmediğimiz derecede tektonik harekete maruz kalır.
“ANADOLU’NUN BÖLÜMÜ YUNANİSTAN’A YAKLAŞIYOR”
Diyelim ki bugün bir deprem var, tekrarlama periyodu 500 yıl ise birikecek, sonra tekrar deprem olacak. Kuzey Anadolu fayının kuzey kolu Marmara Denizi’nden geçer. Bu fayın uzaydan ölçüm yöntemi olan GPS yöntemiyle yılda 2,5 santimetre hareket ettiği biliniyor. Anadolu’nun büyük bir bölümü Yunanistan’a yılda 2,5 cm yaklaşıyor. Sarsıntı, bu hareketin sıkıştığı yerde olur. 160 km uzunluğunda, bıçakla kesilmemiş. Hangi topografya var 20 km. 2,5 inç hareket ettiğinde bile fayın bir kısmı bu harekete karşı koyar.
“ŞARTLARI GÖRÜYORUZ”
Sıkıştığı yerde voltaj yükselir. Birikmiş gerilim sürtünme kuvvetini aştığında, bir sarsıntı olur. Yardımcı programda ne kadar gerilim oluştuğunu biliyoruz. Maraş’a bağırdığımız gibi Elazığ’ı da uyardık. Kaideleri görüyoruz. Nüks dönemini tarihsel sarsıntılardan biliyoruz.
“2003’TEN İTİBAREN BAĞIRMAYA BAŞLADIM”
1999 depreminden sonra söyledim. İstanbul dışında Marmara bölgesi, Erzincan ile Karlıova arasında, Karlıova ile Bingöl arasında ve Elazığ ile Malatya arasında, Maraş-Hatay arasında Yedisu fayı üzerinde. Bir de bu Doğu Anadolu’yu parçalara ayırmasaydık, kesinlikle Maraş, Elazığ’dan Hatay’a kadar olan bölge derdik. 2003 yılından itibaren Elazığ depremi geliyor diye bağırmaya başladım.
“ADANA’DA BEKLEDİĞİM DEPREM 6. SIRADA OLACAK”
İzmir yarımadasında önemli faylar bulunmaktadır. Bölgede önemli fay kaymaları olduğu için bölgedeki faylarda gerilme alanlarında değişimler meydana gelmiştir. 7 Şubat’ta Adana ve İskenderun bölgelerine dikkat edelim dedim. Deprem büyüklüğü stresi de aktardığında, depremi oluşturacak fay boyutunun ne olduğu önemlidir. Küçük bir fay bu kadar büyük bir deprem üretemez. Adana’da birden fazla gördüğümüz aletsel dönemde bile büyük ölçüde 6 mertebesinde depremler oluyor. Adana’da beklediğim deprem 6’lar seviyesinde olacak. Diyarbakır’a kadar böylesine büyük, yıkıcı bir şok beklemiyorum. Oraya yakın olabilecek bir deprem onu da etkiler ama bu komşu sarsılır. Kayseri’de faylar var diyelim. Son sarsıntılardan sonra orada da bir dizi gerilim alanı kayması olmuş olabilir.”