Haber

Depremlerden sonra kuruyan Amik Gölü havzasında su yükseliyor

HATAY’da 1975 yılında tamamen kuruyan Amik Gölü havzasında, hem deprem öncesi yağışlar hem de deprem sonrası yer altı su kaynaklarının yükselmesi nedeniyle havzadaki su seviyesi artmış; Birçok yol ve tarla sular altında kaldı. Göl uzmanı Dr. Erol Kesici, “Bu gölün bir çanağı var, altında kaya-taş yapılar var. Bunlar depremden etkilenmiş.”

Kahramanmaraş’ta 6 Şubat’tan bu yana devam eden depremler ve artçı sarsıntılar, bölgedeki yeraltı su kaynaklarında da önemli değişikliklere neden oldu. Hatay’da tarım arazilerinin taşkınlardan korunması ve tarım arazisi kazanımı amacıyla 1975 yılında tamamen kuruyan Amik Gölü havzasında; Gerek deprem öncesi gerekse deprem sonrası yer altı su kaynaklarının yükselmesi ile havzadaki su miktarı artmıştır. Göl havzasındaki birçok yol ve tarlanın sular altında kaldığı görüldü. Depremlerin ardından Cumhurbaşkanlığı tarafından oluşturulan Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Model Kurulu’nda da görev alan Türkiye Doğa Koruma Derneği (TTKD) Bilim Danışmanı, depremin ardından bir araya geldi. Erol Kesici, su seviyesi ciddi şekilde yükselen Amik Gölü için uyarılarda bulundu. Kesici, 1.2 milyon dönümlük Amik Ovası’nın merkezinde 300-350 kilometrekarelik bir alanı kaplayan Amik Gölü’nün taşkın dönemlerinde genişlediğini, 1954’te kurumaya başladığını ve tamamen kuruduğunu kaydetti. 1975’te haritadan silindi.

Binlerce yıllık geçmişe sahip gölde 2022 yılının başında su tutulması meydana geldiğini belirten Dr. su toplama havzası O bölgenin zaman zaman sular altında kalması normaldir.Geçen yıl Ocak ayındaki yağışlardan sonra evleri ve tarım alanlarını su bastı.330 bin Dekarlık su toplama alanı dışında bölgedeki diğer alanların çoğu sular altında kaldı. Havza zaten bataklık” diyen Dr. Kesici, “Suyun yatağından hiç çıkmadığını hep söyleriz. Bu gölde biriken su sadece yağmur suları değildir, ayrıca yer altı su kaynakları ve gölün diplerinde obruklar da vardır. Havza ve yükselebilirler. Depremin etkileri ile ilgili jeolojik araştırmalar mutlaka gereklidir.Gölün bir çanağı var ve altında kayalık ve taşlı yapılar var. Amik Ovası’nda gölün kurumasının ardından halka ev ve arazi dağıtıldığını hatırlatan Kesici, “O yörelerde yaşayan halk sarsıntıyı yoğun bir şekilde hissetti. Bu nedenle yer kabuğunda ve gölün tabanında önemli değişiklikler olmuş olabilir ve kesinlikle araştırmaya değer. Yüzey sularının bir kısmı yağışlardan, bir kısmı da deprem sonrası yer altı sularının yükselmesinden kaynaklanabilir; araştırılmalıdır. Ayrıca Amik Gölü’nün geri dönüşü yaşadığımız depremde suyun ne kadar değerli olduğunu bizlere göstermiştir. İklim, mikro iklim zenginliği, tarımsal üretim ve insan sağlığı gibi birçok değerli faydası vardır. Keşke Amik Gölü geri gelse” dedi. Tarım alanlarında yapılaşmanın büyük tehlike olduğunu ifade eden Dr. Kesici, Amik Gölü havzasının da yumuşak, kaygan ve alüvyonlu zemini nedeniyle ciddi risk taşıdığını belirterek, Son depremlerde bu bölgede büyük kayıplar yaşandığını anlatan Kesici, bu göl havzasının yaban hayatı açısından da çok önemli olduğunu anlatan Kesici, “Amik Ovası, dünyada kuş göçlerinin gerçekleştiği değerli alanlardan biri. Amik Gölü’nü kurutmanın ne kadar büyük bir hata olduğunu bugün görüyoruz. dedi. ‘GÖL SUYA DÖNÜŞTÜRÜLMELİ’

Dip araştırmaları yapılarak Amik Gölü’nü besleyen ve kenarları değiştirilmiş dere ve derelerin su toplama havzasına akışının sağlanması gerektiğini kaydeden Dr. Kesici, “Göl hem yağışla hem de yer altı ile beslenmelidir. Çevredeki birçok yasal ve kaçak kuyunun bitki deseni bölgeye özel belirlenmeli, üretimde kullanılan su ölçüsü de modern ve bilimsel üretim yöntemleriyle desteklenmelidir.” İklimimize bu şekilde güvenebiliriz. . İçme suyunun ne kadar kıymetli olduğunu yaşadığımız üzücü depremde gördük ve yaşadık. İçme suyu kaynağı olan bu gölün makul bir kısmının sulanması önemli” dedi.

haber-devrekani.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu